Konuşma Biçimleri Nelerdir? Bir İzmirli Gençten Mizahi Bir Bakış
Konuşmak, her ne kadar basit bir şey gibi görünse de, aslında insanın kendi kişiliğini, ruh halini ve bulunduğu ortamı ne kadar iyi analiz ettiğini gösteren bir sanattır. Hadi itiraf edeyim, bazen bu sanata öyle takılıyorum ki, neredeyse her konuşmayı analiz ediyorum. Ne demek istedi? Niye böyle söyledi? Yoksa bana mı öyle geldi? Böyle düşünmek, tabii ki bir “yavaş düşünen” insanın alışkanlığı olsa da, bazen iyi de sonuçlar veriyor. Yani, “Konuşma biçimleri nelerdir?” sorusunun cevabını verirken bile, kafamda en az üç farklı senaryo dönüyor.
Hadi şimdi, biraz eğlenceli ve günlük hayatımızdan örneklerle bu konuşma biçimlerini keşfe çıkalım.
Konuşma Biçimlerinin Çeşitleri: Tüm Yönleriyle İrdeleyelim
1. Resmi Konuşma – Belli ki ‘Ciddiyet Savaşçısı’ Modunda
Bazen işler o kadar ciddi olur ki, resmiyetten çıkmamız mümkün olmaz. İşte tam o zaman, o “şirket içi toplantı” konuşmalarına geçeriz. Normalde arkadaşlarınızla kahve içerken, “Ne var ne yok?” diye sorarken, birden bir e-posta alır ve “Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?” moduna geçersiniz.
İç sesim: “Evet, gerçekten ‘Merhaba’ dedin mi? Yoksa daha robotik bir şey mi söyledin?”
Diyalog:
Aynı odada oturduğumuz takım arkadaşım, ekranına bakarak konuşuyor:
Ben: “Hey, bu akşam çıkalım mı?”
O: “Teşekkür ederim, iyi akşamlar, birkaç işim var.”
Ben: “Oğlum, aynı odada oturuyoruz, hâlâ bir mail atmış gibi konuştun!”
Resmi konuşmalar bazen o kadar fazla ciddileşir ki, sanki bir kurumsal robot oluyorsunuz. Yani, gerçek dünyada, “Merhaba, nasılsın?” diye sormak normalken, birden “Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?” demek ne kadar garip olabilir ki?
2. Argo Konuşma – “Kankalar Arası En Klasik Dil”
Hadi bakalım, herkesin favorisi… Argo konuşmalar! İzmir’de zaten işin içine biraz eğlence girince, kelimeler bambaşka bir hal alıyor. Ne zaman arkadaş ortamında buluşsam, bu tür konuşmaların ortasında kayboluyorum. Ne de olsa, hayatın tadı biraz da argo kelimelerde saklıdır, değil mi? Bu konuşma biçiminde herkes bir şekilde “kanka”dır, “yavşak”tır, “hadi be!” deyip geçilir. Ve çok anlamlıdır. En azından o an.
Diyalog:
Ben: “Kardeşim, bugün gerçekten ölüyorum!”
Arkadaşım: “Nasıl, yine mi seni mi kesiyorlar?”
Ben: “Yok, bu sefer aşırı yemek yedim. O kadar yemek yedim ki, sanki midemle bir yarış yapıyorum.”
Burada kimse kimseyi fazla düşünmez, sadece ne kadar eğlenebilirse o kadar eğlenilir. Yani “kanka” dedikten sonra, konuştuklarınızda aslında derin anlamlar aranmaz. Hızlıca söylenip geçilir, ama bir şekilde herkes anlar.
3. Ironik ve Mizahi Konuşma – “Bunu Ben Söylerken Biraz Gülmelisiniz”
Bazen, bir durumu biraz abartarak, biraz da komik bir şekilde anlatmak gerekebilir. İzmirli biri olarak, çok sık başıma gelir. Özellikle topluluk içinde ciddi bir ortamda iken, içimdeki “espri canavarı” uyanır ve bu tür konuşmalar başlar.
Diyalog:
Ben: “Bu havada dışarıda yürüyenleri görünce, acaba uzaylılar falan mı gelmiş diye düşünüyorum.”
Arkadaşım: “Neden?”
Ben: “Ya bir garip ya, hava kararmış, herkesin kafasında şapka. Az daha gözlüğümü takıp, ‘Tatil köyünden geldim’ diye gideceğim.”
İronik konuşmalar, aslında çok dikkatli kullanılmalı. Çünkü, bazen espri yapayım derken insanlar yanlış anlayabilir. Ama bazen de böyle kelimeler havada uçuştuğunda, en sert ortam bile bir anda “Eğlence Bahçesi”ne dönüşebilir.
Konuşma Biçimlerinin Geleceği: Hangi Dil Moda Olacak?
Gelecekte Nasıl Konuşacağız?
Beni bu konuda düşündüren şey şu: Teknolojinin bu kadar hızla geliştiği bir dünyada, insanlar sadece yazılı veya sözlü iletişimin ötesinde bir şeye evrilecek mi? Ya da belki her birimiz, giyilebilir teknolojiyle konuşma biçimlerini değiştirecek, sadece mimiklerle anlaşacağız? “Yok artık, bu kadar da olmaz!” dediğiniz bir an olabilir, ama gelecekte kim bilir?
Mesela, evde oturuyorum, bir mesaj alıyorum, yanıtımı sesli olarak veriyorum. Ama sesimi duyurmadığım bir dünyada, yazılı kelimeler, hızla “görsel ifadeler”le değişir mi? Belki de gelecekte, insanların birbiriyle sadece göz temasından anlaşacakları bir devri de görebiliriz. “Yıldızlar, gözlerinizde” dediğimiz, emojilerle değil, gözlerle ifade edilen bir çağ!
Sonuç: Konuşma Biçimleri Nelerdir? Hepsi Bizim İçin
Konuşma biçimleri nelerdir? Temelde her birimiz, içinde yaşadığımız çevreye, ruh halimize ve ilişkinin doğasına göre farklı bir dil kullanıyoruz. Kimisi ciddiyetle, kimisi espirilerle, kimisi ise tamamen rahat ve samimi bir şekilde konuşuyor. Ama hepsi bir şekilde iletişimin temel taşları. Belki de önemli olan, en doğru konuşma biçimini bulmak değil; doğru zamanda, doğru şekilde ve doğru insanlarla iletişim kurmak.
Gelecekte teknolojiler ne olursa olsun, insan olmanın en güzel yanlarından biri, dilin ne kadar çeşitli ve eğlenceli olabileceğini keşfetmektir. Ama, şunu unutmayın: “Kanka, şunu da söylemeden geçmeyeyim, her zaman ‘Ağır Abi’ olmanın da bir avantajı yok!”